Bu kez işler ne tropik bir adayla, ne de NewYork'la sınırlı...
2047 yılında, New York'tayız. İkinci oyunda gerçekleşen büyük savaşın ardından Prophet (Alcatraz), Crynet tarafından hapse atılıyor ve dünya üzerinde o ana kadar görülmüş en büyük işgal gerçekleştiriliyor. Üçüncü oyunda, Ceph istilasının tamamlanması sonucu, dünya üzerindeki istila etkilerini göreceğiz. Tabii senaryo, yine Prophet'ın etrafında gelişecek. Çünkü onun dediğine göre, "Bu bir intikam görevi." Ayrıca ana görevlerin dışında, bu kez gerçekleştirebileceğimiz bazı yan görevlerin de olacağı söyleniyor. Crysis 3, tam anlamıyla bir sandbox (Açıklayıcı olması için "açık dünya" diyelim) oyun olarak hazırlanıyor. Hiçbir sınır, gizli perde ve benzeri durumla karşılaşmayacağız.
Peki, çevresinden söz ettik de, New York nasıl?
Biliyorsunuz, Crysis 1 ve Warhead'te, ormanlık alanlarda mücadele ediyorduk. Crysis 2'yle birlikte dev yapıların gelmesi, aynı zamanda dikey oyun biçimini de getirmişti. Binaların üzerinde hareket edip, aşağıya doğru ani ataklar gerçekleştirebiliyorduk. Crysis 3 ise, Crysis 2 ve önceki Crysis oyunlarının oynanış mantığını bir araya getirerek, yeni özelliklerle geliştiriliyor.
Artık New York'ta sadece istila sonrasına ait yıkık yapılar yok. Yapıların etrafını saran dev sarmaşıklar, bir zamanlar arabaların kullandığı yolları kaplamış ağaçlar, kısacası ormanlık bir görüntü var. Yapımcılar işte buna, Crysis 1 ile Crysis 2'nin kombinasyonu diyor. Yeşil bitki örtüsüyle, gelişmiş teknolojik yapıların bir araya geldiği serideki ilk oyun olacak Crysis 3.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder